Almancanızı Geliştirecek En İyi 10 Film
Almancanızı geliştirmek için en zevkli yöntem film izlemektir bu yazımızda almancanızı geliştirecek en iyi 10 film’den bahsedeceğiz ;
Film izlemek, bir dili öğrenmenin eğlenceli ve eğlenceli bir yolu olabilir, ancak en etkili yöntem olmayabilir. Biraz kelime edinebilir ve dilin seslerine ve ritmine alışabilirken, gerçek akıcılık için gerekli olan önemli gramer kurallarını ve kültürel bağlamı muhtemelen kaçıracaksınız.
Ek olarak, filmler günlük konuşmalarda geçerli olmayabilecek günlük veya resmi olmayan bir dil kullanabilir. Bir dili etkili bir şekilde öğrenmek için film izlemeyi dil bilgisi kitaplarını çalışmak, anadili İngilizce olan kişilerle pratik yapmak ve dil öğrenme uygulamaları veya kursları kullanmak gibi diğer yöntemlerle birleştirmeniz önerilir.
1-) Good Bye Lenin! (2003)
Berlin Duvarı’nın yıkıldığı günlerde kalp krizi geçiren ve Sosyalist Almanya’yı destekleyen bir anne ve annesi üzülmesin diye komadan uyanınca ona bu durumu belli etmemeye çalışan Alex’in kah gülümseten, kah ağlatan fakat her halükarda keyifli zaman geçirmeyi sağlayan macerasını kolu alan “Hoşça Kal Lenin!” Berlin seyahati öncesinde mutlaka izlenilmesi gereken bir film.
2-) Run Lola Run (Lola rennt) (1998)
Koş Lola Koş (Almanca: Lola rennt, kısaca “Lola Runs”), Tom Tykwer tarafından yazılıp yönetilen 1998 tarihli bir Alman deneysel gerilim filmidir. Hikâye, erkek arkadaşı Manni’nin (Moritz Bleibtreu) hayatını kurtarmak için yirmi dakikada 100.000 Alman Markı alması gereken Lola (Franka Potente) adlı bir kadını takip ediyor.
Run Lola Run, Golden Lion için yarıştığı Venedik Film Festivali’nde gösterildi. Film gösterime girdikten sonra, eleştirmenlerin beğenisini topladı ve Belçika Sinema Eleştirmenleri Sendikası Grand Prix’si, Sundance Film Festivali’nde İzleyici Ödülü, Seattle Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Film ve Alman Filminde yedi ödül de dahil olmak üzere birçok övgü aldı. Ödüller. Aynı zamanda 71. Akademi Ödülleri’nde Yabancı Dilde En İyi Film dalında Alman girişi olarak seçildi, ancak nihai olarak aday gösterilmedi.
3-) Das Leben der Anderen (The Lives of Others) (2006)
Türkçeye “Başkalarının Hayatı” olarak çevrilen bu olağanüstü filmde komünist Doğu Almanya’da nasıl bir yaşam olduğunu direkt olarak görürsünüz. Georg Dreyman adında bir oyun yazarını dinlemek üzere görevlendirilen bir ajanın yaşadıklarını drama ve gerilim unsurlarıyla birlikte izleyebileceğiniz bu filmde farklı Alman aksanlarını da bulabilirsiniz. Bilhassa Almanca öğrenen kişiler arasında şahane bir ayaküstü sohbet konusudur bu film.
4-) Downfall (Der Untergang) (2004)
Tam bir çöküş filmi… Zaten Türkçeye de “Çöküş” olarak çevrilen bu film 20. yüzyılı kana bulayan Adolf Hitler’in son 10 yılını konu alıyor. Eğer tarihi bir drama arıyorsanız bundan daha iyi bir film bulmanız çok kolay olmayacaktır.
Bu filmi özel kılan şeylerden biri ise Adolf Hitler’i canlandıran şahane aktör Bruno Ganz’ın role hazırlanmak için uzun bir süre Avusturya aksanı çalışması. Adolf Hitler’in Avusturya doğumlu olması ve bu nedenle Avusturya aksanına çalan bir Almanca konuşması, pratik yapmak isteyen kişilere farklı bir unsur daha sunuyor.
5-) The White Ribbon (Das weiße Band) (2009)
Avrupa sinemasının (ve hatta dünya sinemasının) yaşayan en önemli yönetmenlerinden biri olan Avusturyalı Michael Haneke bu filmde 1910’lu yıllarda bir Alman köyündeki din, otorite ve şiddet kavramlarını ele alıyor.
Baştan uyaralım: Bu filmi kasvetli ve yağmurlu bir günde izlememeye çalışın, çünkü filmin toplumu ve aile yapısını ele alış biçimi halihazırda çok kasvetli.
Tam bir Haneke klasiği olarak insanda karnına sağlam bir yumruk yemiş etkisi bırakan bu film Almanca pratik yapmak isteyen kişiler ayrıca önemli çünkü filmdeki karakterler gayet yavaş ve anlaşılır bir şekilde konuşuyorlar. Bu da söylenenleri
takip etmeyi daha kolay hale getiriyor.
6-) Heute Bin Ich Blond (2013)
2013 yapımı bu film, kansere yakalanan 22 yaşındaki genç bir kızın yaşadıklarını ve hissettiklerini konu alan bir filmdir.
Çok fazla bilinmeyen bu film, aslında kurgusu ve oyunculuklarıyla oldukça başarılı alman yapımlarındandır.
Konusu itibari ile dram kategorisine girmesi beklense de aslında umut, hayat, yaşama sevinci ve sevgi üzerine çok güzel, iç ısıtan bir filmdir.
Biraz hüzünlenmek biraz da gülümsemek ama en önemlisi günlük kullanılan Almancayı duymak ve Almancasını geliştirmek isteyenler bu filmi kaçırmasın.
7-) Goodbye Berlin (Tschick) (2016)
Ünlü Türk kökenli Alman yönetmen Fatih Akın’ın bu komedi-
drama filmi bir roman uyarlaması olup, yaz tatilinde birlikte
maceraya atılan iki çocuğun hikayesini anlatmaktadır.
Film klasik bir Fatih Akın filmi olmasa da oldukça eğlenceli ve
Almanca pratik yapmak adına sıkılmadan izlenebilecek bir filmdir.
Alman sinemasında önemli bir yeri olan yönetmen Fatih Akın’ı
merak edenler Soul Kitchen, Gegen die Wald gibi klasikleşmiş
Fatih Akın filmlerine de bir göz atabilirler.
Yorum Yap